Günümüz televizyon dünyasında, çizgi roman evreninden uyarlanan yapımların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle DC ve Marvel evrenleri, sinema salonlarından sonra artık evlerimizin salonlarını da ele geçirmiş durumda. Bu furyanın en sevilen, en hızlı kahramanlarından biri de kuşkusuz The Flash. Eğer hâlâ Barry Allen ile tanışmadıysanız, size biraz hız katmanın zamanı gelmiş demektir!

Dizi Künyesi

  • IMDB Puanı: 7.5 / 10
  • Yaratıcılar: Geoff Johns, Andrew Kreisberg, Greg Berlanti
  • Tür: Süper Kahraman, Aksiyon, Bilim Kurgu, Macera, Gizem, Polisiye
  • İlk Yayın Tarihi: 7 Ekim 2014
  • Yayıncı Kanal: The CW
  • Türkiye’de Yayın: CNBC-e
  • Dil: İngilizce
  • Bölüm Süresi: 42 Dakika
  • Ödül: People’s Choice Favori Yeni TV Drama Dizisi

Kısaca Konusu

Barry Allen sıradan bir adli laboratuvar asistanıdır. Central City Polis Departmanı’nda suç mahallerinden delil toplar, olay yerlerini analiz eder. Fakat geçmişi sıradan değildir; çocuk yaşta annesini gizemli bir şekilde kaybetmiş, bu trajedi nedeniyle babası hapse atılmıştır. Annesinin ölümüne şahit olmuş, ancak kimse onun hikâyesine inanmamıştır: çünkü olay doğaüstü bir varlığın işiydi.

Barry’nin hayatı, S.T.A.R. Labs adlı teknoloji şirketinde meydana gelen bir deney kazası sonucu değişir. Patlama sırasında bir yıldırım çarpmasına uğrar ve mucizevi bir şekilde hayatta kalır. Ancak bu kazanın ardından artık o sıradan bir insan değildir. Işıktan bile hızlı hareket edebilen, hücreleri kendini yenileyen, süpersonik reflekslere sahip bir meta-insan olmuştur: The Flash.


“Arrowverse”un Dinamosu

Dizinin ortaya çıkışı tesadüfi değil. CW kanalında yayınlanan bir diğer DC yapımı Arrow, ikinci sezonunun sonlarına doğru Barry Allen karakterini izleyicilerle tanıştırmış ve Flash dizisinin kapılarını aralamıştı. Hatta Flash ve Arrow dizilerinde sık sık cross-over (ortak bölüm) yapılır. Bu da karakterlerin evrenler arası bağını kuvvetlendirerek izleyiciye daha derin ve zengin bir hikâye sunar.

İlk başta “çocuk dizisi gibi” eleştirileri alsa da, dizi birkaç bölüm sonra tonunu oturtuyor. Dram, gizem, aksiyon ve karakter gelişimi dengeli bir şekilde ilerliyor. Özellikle Flash’ın geçmişine, ailesine ve iç çatışmalarına yapılan göndermeler diziyi sıradan bir süper kahraman yapımının ötesine taşıyor.


Karakterler ve Oyunculuklar

Grant Gustin, Barry Allen rolünde gerçekten başarılı. Naifliği, adalete olan inancı ve içsel kırılganlığı çok iyi yansıtıyor. Özellikle babasının haksız yere mahkum olmasıyla başa çıkmaya çalışırken sergilediği duygusal sahneler, dizinin en güçlü anlarını oluşturuyor.

Yan karakterler de oldukça güçlü:

  • Cisco Ramon (Carlos Valdes), diziye mizahi bir hava katarken teknolojik zekasıyla da hayranlık uyandırıyor.
  • Dr. Caitlin Snow (Danielle Panabaker), bilimsel açıklamaları ve duygusal derinliğiyle öne çıkıyor.
  • Dr. Harrison Wells (Tom Cavanagh), ilk sezon itibariyle sürprizlerle dolu bir karakter; dizinin temposunu belirleyen en kilit oyunculardan biri.

Ayrıca dizide farklı sezonlarda Captain Cold, Reverse Flash, Zoom, Savitar, Thinker gibi unutulmaz kötü karakterlerle karşılaşıyoruz. Her biri Flash’ın hem fiziksel gücünü hem de ahlaki pusulasını sınayan düşmanlar.


Görsel Efektler ve Müzikler

Dizi, televizyon yapımı olmasına rağmen görsel efekt konusunda oldukça iddialı. Flash’ın koşma sahneleri, zaman yavaşlamaları, boyutlar arası geçişler izleyiciye gerçekten sürükleyici bir deneyim sunuyor. Özellikle “Speed Force” evreniyle tanıştığımız bölümler görsel açıdan oldukça doyurucu.

Müzikler ise bölümlerin duygusunu pekiştiriyor. Özellikle Flash’ın ilk koşma sahnesinde çalan tema müziği hâlâ kulaklarımda çınlar. Efsane bir “ilk uçuş” anıydı.


Kendi Yorumum

Flash, klasik bir kahraman hikayesinden çok daha fazlası. Evet, hızla koşuyor, zaman yolculuğu yapıyor ve kötüleri yakalıyor. Ama dizinin asıl gücü, “insan olma” mücadelesini anlatmasında yatıyor. Barry’nin geçmişiyle yüzleşme çabası, ailesine duyduğu özlem ve adalet arayışı, izleyiciyle duygusal bir bağ kurmasına neden oluyor. Kendi içindeki çatışmaları, zaman zaman “iyi olmak” ile “doğru olanı yapmak” arasındaki farkı irdelemesi diziyi klişelerden kurtarıyor.

İlk sezonları özellikle daha yoğun ve kaliteli buluyorum. Zamanla senaryo bazı tekrarlar ve uzatmalarla yıpranmış olabilir ama ilk birkaç sezon kesinlikle izlenmeyi hak ediyor. Ayrıca Arrow, Legends of Tomorrow ve Supergirl ile birlikte aynı evrende geçmesi, DC evrenine meraklı izleyiciler için tatlı sürprizler barındırıyor.


Sonuç: Hızlı Ama Derin Bir Yolculuk

Flash sadece süper güçleri olan bir adamın hikâyesi değil. Aynı zamanda geçmişle yüzleşmenin, kaybettiklerinin peşinden koşmanın ve dünyayı daha iyi bir yer yapma inancının hikayesi. İçinde aksiyon, gizem, duygusallık ve bolca tempo barındırıyor.

Eğer süper kahraman dizilerine ilginiz varsa ve henüz The Flash’a başlamadıysanız, size bir önerim var:

“Koş Barry, koş!”
…ama bu sefer sen de onunla birlikte koş.

Bir Cevap Yazın